- kõvasi
- сущ.
1) общ. брусок, точило, точильный камень2) тех. оселок
Eesti-Vene sõnastik. 2013.
Eesti-Vene sõnastik. 2013.
çöp kovası — is. Çöp sepeti … Çağatay Osmanlı Sözlük
ENŞAT — Kovası, bir defa çekmekte çıkan, dibi yakın kuyu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çöp — is., Far. çūb 1) Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi. P. Safa 2) Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöp sepeti — is. Büro ve evlerde çöpleri, atıkları koymaya yarayan kap, çöp kovası Müdür, yazılanı okuyup sonra da çöp sepetine attı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kova — 1. is. 1) Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kap Suyu Pire Mahmut bir kovayla getirip kaptanın başından aşağı boşaltıyor. Z. Selimoğlu 2) sf., argo Futbolda çok gol yiyen (kaleci veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sitil — is., hlk. Büyük bakraç, su kovası … Çağatay Osmanlı Sözlük
ABDAN — (Ab. dan) Bahçe kovası, bahçe sulamaya mahsus süzgeçli kova. * Sidik kesesi, mesane … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ATAN — (C.: Atân) Kovası el ile çekilen kuyu. * Kuyunun ve havuzun etrafında deve çekip duracak yer. * Su kenarı. * Kokmak. * Dibâgat etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MISKAT — Su kovası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİSKA(T) — (C: Mesâki) Su bardağı. Su kovası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEŞUT — Bir balık cinsi. * Kovası katı çekilmeyince su çıkmayan kuyu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük